1/10/2014

January Issue Covers of Fashion Magazines / Ocak sayıları Kapakları

Kocaman Aralık ayını yalnızca bir post'la geçirdiğim için kendimi suçlu hissetsem de finallerdir carttır curttur, kendimi teselli ettim. Hepimize iyi yıllar diliyorum. Yılbaşındaki 80'ler partisinde çakma Balmain etek giyip ve Lanvin kolye taktığım ve modernlikle suçlandım. Ama saçımdaki "dolma" modeline kıvırcık genlerim yardımcı olmuş olacak ki arada Serpil Çakmaklı benzetmeleri de duydum. Ayrıca birkaç ay sonra çıkacak online bir dergide moda yazarı olacağım için çok sevinçliyim. İçimdeki fettah yönümü , mahlasımın arkasına sığınıp çıkardıktan sonra çatur çutur moda eleştirisi yapacağım için sevinçliyim aslında. Umarım 2014, bol bol sosyal hareketli, bol fırsatlı güzel bir yıl olur. (Beyoncé'de video kliplerini de önceden çektiği yeni bir albüm çıkarmış. Onu da ayrı bir post'ta değerlendireceğim.)

Dergiler de 2014'e sakin kapaklarla merhaba dediler. Bazıları diğerlerini taklit etti, bazıları aynı kapak kızlarını eritti durdu, bazıları da özgünlüğünü konuşturdu. Şimdi bu ayın birincisi (birinci ama bana birinci) Vogue Rusya ile başlayalım. 




Farklı mı? Evet. Konu kapanmıştır. 




Tabii farklılık dendiğinde W magazine'in kendinden söz ettirmediği bir zaman yok. "The Movie Issue"da 6 farklı kapakla, fotoğrafçı Jurgen Teller'ın değişik çekimleriyle karşımızdalar. (Konu Post-Modernizme geldiğinde ancak bu kadar yorum yapabiliyorum)




Geçen ayki yazıda da söylediğim gibi Joan Smalls dediğimizde, bende akan sular duruyor. Vogue Almanya Magic! manşetiyle beni kalbimden yakaladı. 




"She's the Boss" manşetiyle, Harper's Bazaar Avursturalya Miranda Kerr'e kıyak geçmiş. Bekarlar dünyasına attığı geri adımı şu kapakla duyurmasını bir kenara not aldım. Şimdi çıplak-mıplak "ay dekoltesi çok derin" diye kezban eleştirisi yapmak istemiyorum ama olmuş mu? Olmamış. Bu kadın çok baby face, olmuyor. Bana öyle geliyor tabii. (Bir Elf'ten boşanan tek kadın olarak da tarihe geçti, tebrik ederim)




Naomi Campbell'i oldum olası çok severim, bu enerjik kapağa da bayıldım. Bu Dolce&Gabbana elbiseyi beyaz olmayan birinin elinde görmek çok güzel. 




Georgia May Jagger...Mick Jagger'ın kızı, yaşıtım olan sevgili İngiliz modasının Muhteşem(!) temsilcisi Vogue British'in kapağında. Sevgili Georgia'nın Türk model Serenay Sarıkaya'ya benzeten bir ben miyim acaba?
Kapağa gelirsek, Vogue British klasiği olarak güzel-pastel tonlarda sakin bir kapak olmuş. Ama tabii çok mükemmel olduğunu söyleyemeyeceğim.




Vogue Avursturalya'da beğendiğim kapaklar arasında yer alıyor. Ayrık dişli modeller kervanında başı çeken Jessica Hart, olduğundan daha olgun bir görünümle Vogue'un kapağında bu ay kusursuz görünüyor.





Sol üstte Vogue Paris, 90'lardan fırlamış kapak kızı ve tarzıyla, sağ üstteVogue İspanya yine başarısız editörlerinin kapak çekimiyle bu ay beğenmediklerimin arasında. Sol altta Vogue Italia, baktıkça güzelleşen androjen modelli kapağı yine tarzına münhasır şekilde karşımızda, Vogue US ise yaşlanmayan Cate Blanchett'i photoshop'a batırarak bir kapak hazırlamış.





Türkiye'deki dergileri geçen ay yazmayı unutmuştum ama bu ay pas geçmeyeceğim. Vogue Türkiye, bu kapağı ile yine bonussimo kapaklarından birini daha literatüre katmış. Kapak kızları Emily DiDonato'yu da sayelerinde tanımış olduk. Çok cici olmuş, bu ay bir numaradalar.




L'Officiel de şu meşhur Gucci elbiseleyle kapak çeken dergiler arasına katıldı. Daha güzel bir örnek olmasını dilerdim ama olmamış. Elle dergisi de Didem Soydan'ı misafir etmiş, kendisi çok sevdiğim modellerden biridir. Ama çok kötü bir styling ile oldukça sıradan görünmüş.

Herkese güzel bir yıl diliyorum tekrardan. Mucuk mucuk. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder