Giyilir mi? Giyilmez mi?

Soruyu okudunuz, cevaplama süreniz 2 dakika. Gün geçmiyor ki bir moda kurbanını daha afişe etme dürtüm azalsın. Malumumuz lookbook.nu hepimiz için sokak modası adına 16-25 yaş arası gençler için en büyük emsal teşkil eden, sık sık takip ettiğimiz web sayfası. Ama orada yayımlanıyor diye bir kombin muhteşem güzel olacak diye bir kaide yok. Neyse lafı uzatmadan bizi tekrar "Emojuk" günlerine döndüren arkadaşımızın fotoğrafını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Say say bitmez... Modası geçen dizüstü çoraplar, duvar saati şeklinde gözlükler, emo emo saçlar, çuvalımsı jean şort falan filan. 

Bir diğer moda kurbanı arkadaşımıza da facebook'taki dergi sayfalarından birinde rastladım. Paltosu gayet Sonbahar trendine uygun pudra pembesi, keza mini eteği ve kazağı da çok güzel ama aşağılara indikçe bir yaz geliyor ki sormayın...Giydiği topuklu terlikler gerçekten çok ünlü bir tasarımcıya ait. (İsmini zikretmek istemiyorum utanmasın). Parmacıklar bağımsızlığını ilan edip yeni bir devlet kurmuş bile. 

Sorumuzun doğru cevabı, Giyilmez olacaktı. 

Doutzen Kroes with Emilio Pucci

Bir fotoğrafı görürsünüz ve evet... onu Mert&Marcus yaratmıştır. Kimi sever kimi sevmez, orası bilinmez ama Mert ve Marcus dediniz mi bende akan sular durur. Fotoğrafçılıkta, dijitalin -bol sıfırlar ve birlerin; ışıkla filmin yerin aldığı yüzyılımızda ve bu işin modayla kesişen noktasında en iyi iki isim bence onlar. (Tabii Mario Testino'yu bir kenara alırsak, yoksa çarpılırım sanırım)

Uzun lafın kısası, dergilerin Eylül sayılarının reklam sayfalarını bolca süsleyen Emilio Pucci'nin son çekimlerinde markanın muhteşem kıyafetlerine eşlik eden Doutzen Kroes da olunca bak bak bitmiyor...Salonun duvarlarına asasım geliyor.

Jane Birkin'i anımsayanlar parmak kaldırsın! (Ne alaka oldu şimdi?)
Gözüm doydu Doutzen, tenks.

Eylül Sayıları gel bana Bağzı Bağzı...

Eylül neredeyse bitti, sonbahar hala gelemese de (küresel ısınma merhaba!) gelecek yazın trenleri belirlendi bile. Paris moda haftası başladı, içimiz kıpır kıpır (sanki front row'da yer almışcasına), kışı bekliyoruz.

Bildiğiniz üzere dergicilik sektörü için iki önemli aydan, daha önemlisi olan Eylül sayılarının kapaklarını hatırlayalım istedim. Ki bu post'u yazmadan önce benim de gözümden kaçan bazıları olmuş. 

Öncelikle geçen ay staj yaptığım, Eylül sayısı ile 1.yaşını kutlayan L'Officiel'e göz atalım. Sonbahar-Kış sezonunun güçlü Prada kadınına, Ahu Yağtu ile yapılan etkileyici bir yorum (Styling Ayça Elkap'e ait), derginin içinde de muhteşem karelerle okuyucuyu büyülemeye devam ediyor. 

Vogue Türkiye ise Eylül sayısı kapağı ile gerçekten beni kalbimden vurmuştu. Toni Garrn ile yapılan çekimde sezonun hit parçalarından biri olan Louis Vuitton paltoyla ve retro makyajıyla ve saçıyla sizce de muhteşem görünmüyor mu?

Elle Türkiye ise bu ay, Bar Rafaeli'yi kapak kızı olarak seçmiş. Önceki ay Hadise ile yaptıkları kapak kadar etkileyici olmasa da yine de Bar Rafaeli'nin delici bakışlarına kapılmamak olağan dışı olur. 

Türkiye'den son olarak Harper's Bazaar'ın kapağına bakalım..Orijinal çekim başka bir edisyona ait. Pek bir numarası yok. (Tam boyutlu görselini bulamadım, internet alemi batsın ayol! Ayıp değil mi...)

Gelelim sınırların ötesindeki kapaklara... Vogue, Jennifer Lawrence ile yine yeni yeniden Hollywood starları geleneğini sürdürüyor. 

Vogue'un İngiliz edisyonu kendi geleneğinde sade bir kapakla sonbahara merhaba diyor. "September Issue" kapak kızında tercihini Alexa Chung olarak yapmışlar. Kendisini hiç sevmem, stil ikonu vs. olarak da pek bir numarası yok zaten.

Sırada dünyalar güzeli Doutzen Kroes ile Vogue Italy'nin kapağı var. Kendileri zaten geleneklerin ötesinde enteresan kapaklar yapmayı severler. Bu Eylül'de de bu devam ediyor. (İlla ki değişik bir estetik görüntü olacak arkadaş!)

Aaa sanki birini unuttuk... Vogue Paris androjen model Saskia de Brauw ile çok sevdiğimiz Mert&Marcus ile unutulmaz bir editoryal çekime imza atmışlar. İsterseniz şuradan inceleyebilirsiniz. 

Isabel Marant, H&M ile ne rahat!

Evet başlıkta yapmaya çalıştığım kafiye çok başarısız olsa da Isabel Marant'ın H&M için hazırladığı koleksiyon adına aynı şeyleri söyleyemeyiz.

Beklenen koleksiyonun fotoğrafı internete sızmışken, herkes bangır bangır haberini yapıyorken görmezden gelmek olmaz ki zaten benim de merakla beklediğim bir koleksiyondu. Neyse ki korkularım yerini beyhude kaygılara bıraktı, Isabel Marant kendisinden bekleneni yaptı ve H&M'le bir önceki iş birliğini yapan Masion Martin Margelia gibi ortaya rezil bir koleksiyon çıkarmadı. (Anneanne yorganı şeklindeki kaz tüyü paltoyu unutmak ne mümkün!)
Gayet güzel, kendi çizgisinde -gayet ulaşılabilir bir koleksiyon ile karşımızda!

Gördüğümüz gibi, bildiğimiz gibi Isabel Marant... Püsküllü botları, cigarette pantolonlarıyla, salaş şifon gömlekleriyle H&M'de bizleri bekliyor.

Aşağıda da koleksiyonda favorim olan parçaları ekledim, eğer kredi kartımın zavallı limiti zorlanmazsa öncelikle cici siyah paltoyla ciddi düşünüyorum.

Siz ne dersiniz? (Çocuk oldu mu?)

Paçalı güvercin Trendi

Tasarımda "giyilebilirlik" unsuru moda dünyasında fantazi ile gerçekliği ayıran sınır olduğunu düşünürsek, o sınırın neresinde yer alacağımız bütçemize ya da hayal gücümüze kalıyor.

Anna Dello Russo, kimimizin iliklerine kadar kıskandığı kimimizin de tarzını gerçekten beğenmediği moda duayenlerinden biri. Instagram hesabında paylaştığı iki fotoğrafa bakalım: 

Rochas defilesinden Anna Dello Russo'nun beğendiği ayakkabılar...

Loewe ayakkabıları ile moda haftasında arz-ı endam ederken... (Ayakkabı ve sileceği bir arada)

Karar sizin... Giyer misiniz yoksa peruk mu yaparsınız?

Merhaba ben trafik levhası!?

Derse gitmeden önce facebook'ta gezinirken maalesef şöyle bir fotoğrafa maruz kaldım ki, kendisi "KESİNLİKLE GİYİLMEMESİ" gerekenler listesinde 1 numaraya oturdu.

Evet bildiğimiz üzere neon renkler geçtiğimiz yaz pek modaydı. Maalesef sokaklarda da tanık olduğum şekilde, bu trendi total look haline getiren moda kurbanları yüreğimi burktu. (Kombindeki ayakkabı konusuna hiç girmek istemiyorum)

Karar sizin... Neon sprey ile boyanmış civciv olmak mı daha iyi yoksa sadece neon sarısı bir çantayla sade bir kombininizi hareketlendirmek mi? 

Goddess of Fashion

Bana "Stili konusunda parmakla gösterebileceğin bir kişi var mı?" diye sorsalar şüphesiz aklıma gelen ilk isim Ece Sükan olur. Elbette model olduğu için muhteşem bir vücuda sahip olmasının payı da yok değil ama bence "moda dünyasında" şahsına münhasır şekilde giyinen ender isimlerden biri. Geçtiğimiz haftalarda devam eden moda şovları sırasında giydiklerine bir göz atalım:

İki gün önce de 65. Emmy ödül törenindeki Emilio Pucci elbisesiyle yarattığı görüntüsü ile aynı zamanda bu post'un başlığına esin kaynağı olan fotoğrafı eklemesem ayıp olur: 

(Fotoğraf kendi Instagram hesabından) 

(Karakteristik poz konusunda Victoria Beckham'dan sonra iki numara :)

Celine or Celfie?

"Selfie" trendi facebook'tan instagram'a kadar bütün hesaplarımızda narsist duygularımızı doyura dursun, markaların esprili tişörtleriyle olaya farklı bir açıdan yorum getiriyor.

Meşhur blog "Song of Style"ın Instagram hesabında gördüğüm tişörtü Celine markasının "Celfie" şeklinde değiştirilmiş bir kelime oyununu içeriyor. Pek beğendim, ama kolundaki Tiffany&Co. aksesuarlar için bir yorumda bulumayacağım. (Zenginliğimiz batsın şekerim!) 

Suit & No Tie

O her yerde... Belki onu görmekten sıkıldınız belki de çok seviyorsunuz. Fikirlerimiz bir kenara Cara Delevingne hatırı sayılır şekilde bütün blogları, web sayfalarını, moda haftalarını veya çekimlerini işgal etmiş durumda.

Kendisinin stili konusunda nötr düşüncelerim olsa da fotoğraftaki takımla birlikte gerçekten çok acayip şekilde iyi görünüyor. Elbette makyajının da buna katkısı büyük..."Maskülen-Feminen trend" dediğimizde ben  parmakla bu fotoğrafı gösteririm artık. Maşallah. 

(Donu mu görünüyor onun?)

Bianca Balti mi dediniz?

Milano moda haftası kapsamındaki dünkü Dolce&Gabbana defilesinin meşhur davetlileri arasında biri vardı ki gördüğüm anda yutkunmadım desem yalan olur. İlk anda Adriana Lima zannetsem de öyle olmadığını anlamak 0,0003 saniyemi almadı. Sizce nasıl görünüyor?

(Biyanka gözler lens mi? - diye sormak istiyorum) 

Hello Girls! Hello Boyzz!

Evet şekerler...Aylardır kıvrandım durdum, sonunda bu blogu açmaya karar verdim. Neticede herkesin moda hakkında söyleyecek bir şeyleri varsa, benim yok mu? Mükemmeliyetçi olmaya lüzum yok diye düşünüp, kendimi ikna ettikten sonra günlük rutinimi sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Her gün yüzlerce fotoğrafa bakıyoruz, onlarca sayfayı geziyoruz. Gördüklerimizle birlikte estetik algımız da değişiyor, gelişiyor. Bu sonsuz yolculuk için benim hafıza kartımın ve harddisk'lerimin dermanı kalmadı, o yüzden herkese merhaba!

(Kate Moss - Versace)